User-agent: Mediapartners-Google Disallow: User-agent: * Disallow: /search Sitemap: http://sifirinaltinda.blogspot.com/feeds/posts/full/default?orderby=updated kısa film, sıfırın altında, sinema

Yeni Sitemize Gitmek İçin Resmi Tıklayın

25 Kasım 2009 Çarşamba

O GÜNKÜ GİBİ VATAN SAĞOLSUN

Yoksulduk belki ama hiç yoksun bırakmadı bizi babam. Çiftçilikle sağlardı geçimini toprak doyururdu karnımızı. 30 haneli bir köyde büyüdüm. Bir muhtarımız birde imamımız vardı bu yüzden önce Allah’ı sevdik sonra vatanı. Okuyamadım üniversiteyi liseye kadar zar zor geldim. Meramımı anlatacak kadar öğrendim okumasını ve yazmasını. Karşı evde oturan komşunun kızı Ayşe’yi sevmesini kendim öğrendim ama.
Yazmasının kenarından çıkan sarı perçemi ve yüreğimi yakan yeşil gözleri vardı. Gizli gizli mektuplaşırdık köyde. Çeşme başında su doldururken testisine uzaktan sevdim onu sadece. Yaşım 18 e geldiğinde şehirden bir kağıt gönderdiler evimize. Babam dedi oğul vatan borcudur git ödemeye. Davul zurna köyden beş arkadaş yolladılar bizi hiç bilmediğimiz şehirlere. Peygamber ocağı derler gittiğimiz yere. Acemi birliği Isparta çıktı usta birliği Çukurca. Terhisime 15 gün vardı. Babamdan sözünü almıştım köye dönünce evlenecektim Aysemle.

Sisli bir geceydi içimde anlatamadığım bir sıkıntı vardı. Geçen ay Ayşe bir tutam saçını yollamıştı mektupla kokusunu duyayım diye. Koynumda saklıyordum o saçı. Nöbette Ayşe geldi aklıma. Köye döner dönmez ilk iş şöyle davullu zurnalı bir düğün yapacaktım dosta düşmana karşı. Acaba uyuyor mudur şimdi. Tabi canım bu saate kalmaz sabah hayvanları otlatmaya çıkaracak. Canı çıkıyordu kızcağızın sabahtan akşama kadar sürünün peşinde. Evlendiğimizde ilk iş şehre yerleşecektim. Kurtaracaktım Aysemi o köyden. Prensesler gibi yaşatacaktım sıcak sudan soğuk suya değmeyecekti eli. Oğullarımıza bakacaktı o. Evet üç erkek evlat istiyordum Allah’tan. Ali, Muhammet, Hüseyin. Erkek adamın erkek evladı olmalı. Bir anda kurşun sesi ile irkildim. Baskın yemişti karakol. Her yerden mermi yağıyordu gecenin üç buçuğunda. Silahıma davrandım attım kendimi sipere. Hataylı Musa çıktı ilk kapıdan. Göğsüne girdiğini gördüm merminin sol yanından. Yere yuvarlandı dağ gibi çocuk. Titremeye başladı sol bacağı ağzından kan geldi. Birkaç dakika sabit gök yüzünü izledi hafifçe tebessüm etti ve düştü başı sağ tarafa bana doğru. Bir anlık doğruldum bende tekrar yere oturduğumda sol omzumda bir sıcaklık hissettim. Yokladığımda sıcak bir ıslaklık geldi elime. İkincisi göğsümden geldi iki taraflı yemiştik baskını. Halil teğmeni gördüm bir ara karakol camından. Bağırıyordu avazı çıktığı kadar. “ Mustafa dayan yiğidim. Korkmayın yiğitlerim peygamber bizi bekler. Yol vermeyin bu itlere. La ilahe illallah Muhammeden Resulullah” diye. Bir anda ortalık bembeyaz oldu. Gül kokusu duydum her yerde. Ortalık yemyeşil bir bahçeye dönüştü yavaş yavaş. Altından ırmaklar akan bahçeler. İki melek ellerimden tutup kaldırdı beni. Anamı gördüm sonra al bayrağa sarılı tabutumun başında. Ağlıyordu sessizce. Yanında babam dimdik duruyordu. Göz yaşlarını saklayarak “ Vatan Sağolsun” diyordu sadece. Ayşemi gördüm ilerde gönderdiğim resmi bağrına basmış perçemiyle göz yaşlarını saklıyordu. Bağırıyordum ben buradayım ölmedim diye ama hiç biri beni duymuyordu.

Yoksulduk belki ama hiç yoksun bırakmadı bizi babam. Çiftçilikle sağlıyordu geçimini toprak doyuruyordu karnımızı. Geçenlerde haber aldım beni vuran teröristi güllerle karşılamışlar. Tek zoruma giden ne biliyormusunuz. Babam artık o günkü gibi “Vatan Sağ olsun” demiyor. O GÜNKÜ GİBİ “VATAN SAĞOLSUN."

Editör : Hüseyin Yılmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplist

firma ekle prank4u.de - Pagerank Anzeige ohne Toolbar SEO and Google Ranking - Pagerank Anzeige ohne Toolbar Besserer Pagerank SpeedRank.de Check Your Speed-Ranking!